İyiler erken ölürmüş

Yayınlama: 04.05.2025
12
A+
A-

Sırrı Süreyya Önder öldü.

O yaşam savaşını, biz onu, şahane bir adamı kaybettik.

Nasıl biriydi diyecek olursanız tek kelime ile tarif ederim, “şahane” biriydi.

Eşi bulunmaz, soyu tükenmişlerden.

İki kelime daha hakkım olsa “İyi insandı” derdim.

Gerçekten çok ama çok iyi bir insandı.

Bunca yılda sadece bir kişi için kötü konuştuğunu duydum. (Hepinizin tanıdığı bir troll için)

Ben Sırrı için bunları söyleyince bazıları kızıyor.

Türkiye Cumhuriyeti için kötü konuşmuş.

“Ne hıyrını gördük” demiş.

Demişse hakkı olduğu için demiştir.

8 yaşında babasını kaybetmiş.

9 yaşında bir fotoğrafçıya çırak olmuş.

14 yaşında Sıtma Savaş’ta mevsimlik işçilik yaparken, iktidar değişince Milliyetçi Cephe hükümeti çocuk falan dememiş, işinden kovmuş.

16 yaşında Maraş Katliamı’na tanık olmuş. Tepkisini bir yürüyüşe katılıp gösterince 16 yaşında hapse atılmış.

Tahliye olunca girdiği üniversite sınavında Ankara Siyasal’ı kazanmış.

12 Eylül’de siyasi görüşleri nedeniyle tutuklanmış. 12 yıla mahkum edilmiş. 7 yıl hapis yatmış.

Sinemacı olmuş, yazar olmuş.

Milletvekili olmuş.

Devlet için, terör örgütü ile devlet arasında arabuluculuk yapmış, çözüm arayışına katkıda bulunmuş.

Sonra devleti yönetenler oy kaybettikleri için süreci bitirmiş, kendileri için arabuluculuk yapan Sırrı’yı tutup hapse atmışlar. Gıkını çıkarmadan girip yatmış.

Şimdi bir düşünün, tüm bunlar sizin başınıza gelse “Hayrını gördük” der miydiniz!

Ben desem “Ne hayrını gördük” diye haksızlık etmiş olurum, Sırrı derse “haklı” olur…

Adıyaman gibi bir yerde sosyalist ailenin çocuğu.

Türk ama Kürtlerle büyümüş.

Ne Türkçü ne Kürtçü.

İnsan.

Adam.

O adam gibi adamın aort ameliyatından beri, sık sık hastaneyi arayıp durumunu soruyordum.

Hastanenin eski başhekimi çok şaşkındı. “Bir insan 62 yıllık hayatında nasıl bu kadar kendini sevdirebilir. Ben bu kadar gerçek seveni olan insan görmedim” diyordu.

Tanıyınca sevmemek mümkün değildi.

Yıllardır tanışırdık ama Gezi sırasında çok daha yakın tanımıştık birbirimizi.

Meclis’te 200 Sırrı olsa sorunlar daha kolay çözülür diye düşünürdüm hep ama çok Sırrı yoktu ortalıkta.

Yaşıttık. Hatta benden birkaç ay büyüktü ama “Abey” diye hitap ederdi.

Bu son açılım sürecinde birkaç kez konuştuk.

İlk aradığımda “Akıllanmadın, süreç sonunda seni yine içeri atarlar” dedim gülerek.

“Vallah haklısın abey. Ama bizimki bir umut.”

Sonra birkaç kez daha konuştuk.

Programa gel anlat, diyordum.

“Anlatacak bir şey olsa gelip anlatayım” diyordu.

Sonra o felaket geldi başına.

Göz göre göre aslında.

O gün biliyordum artık geri gelmeyeceğini. Ama içindeki iyiliğin onu yaşatma ihtimali hep vardı diye umdum.

Dönse de eski Sırrı olmayacağını biliyordum.

Ama o umut hep vardı.

Dün hastanede yakınları ile ayak üstü sohbet ettik.

Birkaç dakika sonra ölüm haberi geldi.

Ve aynı soru kaldı geriye.

Niye hep iyiler erken ölüyor!

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.